Page 62 - 3_Sinif_Turkce_2. kitap
P. 62

Araştırmalara göre bazı kokular insana huzur veriyormuş. Kimisi mutluluğu yeni

                                                                          kitap kokusunda buluyor, aldığı kitabın sayfalarını çeviriyor, seviyor, kokluyormuş.


                                                                          Kimisi bebek kokusunu, kimisi de lavanta, hanımeli gibi çiçek kokularına bayılıyormuş.

                                                                          Bana  soracak  olursanız  hangi  kokuyu  seviyorsun  diye.  Kuşkusuz  çikolata  derim.

                                                                          Çikolatayı  yemeden  önce  mutlaka  koklarım.  O  kokunun  mutluluğunu  yaşarım.

                                                                          Sonra ağzıma atar tadına varırım. Bir de küçüklüğümden beri annem ne zaman


                                                                          yatakların  nevresimini  değiştirse  o  tertemiz  kokuyu  içime  çekmem  için  beni

                                                                          çağırır. ’’Edaaa, nevresimleri yeniledim koş!’’ der. Koşa koşa gider temiz çarşafların

      üzerine atlarım. Neşeyle bir sağa bir sola yuvarlanırım. Babam en çok kahve kokusunu sever. Annem ne zaman kahve yapsa, burnunu çeke


      çeke mutfağa girer. ’’Mis gibi koktu, yok kahve kokusu gibisi’’ der. Koltuğunda keyifle yudumlar kahvesini. Ben pek bir şey anlamam kahve

      kokusundan. Ama annem kızarmış patates ve köfte yaptığında ağzımın suyu aka aka mutfağın yolunu tutarım.

          Ne zaman yağmur yağsa annem salon camlarını sonuna kadar açar. Huzur girsin evimize der. Çünkü ona göre yağmur sonrası toprak


      kokusu en huzur veren kokulardan biridir. Bir de bu kokunun ona çocukluğunu anımsattığını söyler. Çocukken her yağmur yağdığında sokağa

      çıkar, tek başına yalın ayak sularda yürürmüş. Anneannem kızarmış, “Gir içeri hasta olacaksın” dermiş. Ama annem hiç oralı olmazmış. Doyasıya

      ıslanır bomboş sokaklarda yağmurun ve toprağın kokusunu içine çeke çeke yürürmüş. İşte kokular insanı geçmişe götürmesiyle de bilinirmiş.

      Burnumuza gelen bir çiçek kokusu, parfüm kokusu ya da bir yemek kokusu alır insanı çok uzaklara götürürmüş. Ben henüz çok küçük olduğum


      için bu kokular beni bir yerlere götürmüyor. Ama bende geleceğe yatırım yapıyorum. Her anımı kokularla bütünleştirmeye çalışıyorum. Kim bilir

      ilerde burnuma gelen bir kahve kokusuyla ben de bu günlere dönerim belki.                                                          Ayşegül ÇELEBİ

         MaviÖnlükYayınları                                                        60                                                                       3. Sınıf
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67