Page 18 - 3_Sinif_Turkce_2. kitap
P. 18

Haftanın ilk günüydü. Çocuklar hafta sonu tatillerini bitirmiş, okula gelmişlerdi. Bahçede İstiklal

                                                           Marşı’nı coşkuyla okuyan çocuklar sınıflarına dağıldılar. Hepsi kıpır kıpır, cıvıl cıvıldı. Ama bir tanesi


                                                           özellikle yerinde duramıyordu. Bu Şenay’dı. Şenay’da ayrı bir heyecan vardı bugün. Gözleri başka

                                                           parlıyor, yüzü başka gülüyordu. Sınıf öğretmeni de bunu fark etmişti. ‘’Hayırdır kızım ne oldu neden

                                                           bu kadar mutlu ve heyecanlısın?’’ diye Şenay’a sordu. O da başladı anlatmaya. ’’Öğretmenim dün

                                                           gece çok güzel bir rüya gördüm de ondan.’’ Şimdi herkes pür dikkat Şenay’ı dinliyordu. Şenay


                                                           anlatmaya devam etti. ’’Rüyamda Atatürk sınıfımıza gelmişti. Hepimizle sohbet etti, hepimizin saçını

                                                           okşadı,  sınıfımızı  övdü.  Bize  inandığını  ve  güvendiğini  söyledi.  Öyle  mutlu  oldum  ki  size

                                                           anlatamam. ’’Öğretmeni Şenay’ı gülümseyerek dinledi.‘’ Gerçekten çok güzel bir rüyaymış tatlım.


                                                           Mutlu olduğun kadar var. O zaman ben de bunun üzerine size sürprizimi açıklayayım.” dedi.

      Elinde getirdiği kocaman posteri açtı, duvara yapıştırdı. Çocuklar merakla, heyecanla bakıyorlardı. Sınıftan ‘’Aaaa’’ sesleri yükseliyordu. Öğretmen

      duvara büyük bir Atatürk posteri asmıştı. “Evet çocuklar, Şenay’ın rüyası kısmen gerçek oldu. Bugün Ata’mız sınıfımızda. Hep birlikte bu güzel resmi


      boyayacağız ve bundan sonra hep sınıf duvarımızda olacak.” dedi. Çocuklar çok sevindiler. Hemen çantalarından boyalarını çıkarmaya koyuldular.

      Herkes resmin farklı yerinden boyamaya başlayacaktı. Yüksek yerleri boyamak için masa ve sıralara çıktılar. Aşağıları boyamak için ise yere

      oturdu bazı öğrenciler. Öğretmenlerinin de yönlendirmesiyle dev Atatürk posterini harika şekilde boyadılar. Resim o kadar gerçekçi olmuştu ki,

      çocuklar hayran hayran bakmaktan kendilerini alamıyorlardı. Bir ara Suat‘ın resme bir kalp çizdiğini gören öğretmen “Ne yapıyorsun Suat’cım?”


      dedi gülerek. Suat; “Ne yapayım öğretmenim çok sevdiğimi göstermek için kalp çiziyorum.” dedi. Sınıfça güldüler Suat’a ve Atatürk’ün gölgesinde

      sevinçle derslerine devam ettiler.                                                                                                   Ahmet ÇELEBİ


         MaviÖnlükYayınları                                                         16                                                                      3. Sınıf
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23